Üç Türk’ün Dünya’ya Açılışı: Crytek’in İlk Yolculuğu

1994 yılında henüz 16 yaşındaki Cevat Yerli Amiga oyunları yayınlayan İngiliz bir firmayla görüşmeye gitti. Oyunun görselleri için abisinin arkadaşlarından birinin Uzak Doğu dövüş antrenmanlarını kaydettikten sonra görüntüleri dijitalleştirdi. Cevat Yerli ilk motion capture’ını yaratmıştı.

Teknolojiyi o kadar güncel takip etmek istiyordu ki; 90’ların ortasında eve internet bağlattı. Ancak o internetin aşırı sörf sonucu ağır fatura getirmesi ailede şok etkisi yarattı. Tam 1.200 Alman Markı gelen internet faturası aileyi zora soktu. Cevat Yerli o günleri şöyle açıkladı:

“Aslında bazı haber paylaşma grupları bulmuştum. O zamanlar internet farklıydı. Çok daha zordu her şey. Bilgi sahibi insanlara ulaşmak için hayli araştırma yapmak gerekiyordu. Bulduğunuz zaman ise bilgi sahibi oldukları konularda çok tutkulu olan insanların bir araya gelerek oluşturduğu gruplara ulaşıyordunuz.”

Ancak o ağır gelen fatura aslında kazandıkları karşısında yok denecek kadar az bir paraya denk geliyordu. Çünkü o gruplardan tanıştığı dostları ile Crytek’i kurdu.

Zamanla sadece web sitesi ve ismi olan bu şirkete dünyanın her yerinden 50 kişi daha dahil etti. Bu ekiple birlikte 3 oyun üretti. Zamanla kardeşleri de ekonomik destek olarak bu şirkete dahil oldular.

“Sıfırdan başladık. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktu. Ya sıfırdan başlayıp zirveye çıkacaktık ya da başarısızlığımızdan ders alıp bir daha böyle bir işe kalkışmayacaktık.”

Son birkaç ayını oyunları cilalayarak geçiren Cevat Yerli, biten oyunları tek bir CD’ye yazdırdıktan sonra Los Angeles’a gitmek için hazırladığı bavula koydu… Ve fikirlerini sunmak için Los Angeles’taki E3 Zirvesi’ne gitti.

Yerli kardeşlerin 1999’da Los Angeles’a yaptıkları yolculuk tam bir trajikomikti.

Londra’daki Heathrow Havaalanı’ndaki göçmen ofisi görevlileri tarafından, Türk vatandaşları olmaları ve Amerika’ya gitmek için gerekli sayıda vizeye sahip olmamaları nedeniyle durduruldular. Lutfhansa Havayolları ekibinden yardımsever bir kabin görevlisinin yardımıyla New York’a giden uçağa binebildiler.

Sonunda Los Angeles’a ulaştıklarında, çevredeki otellerde hiç yer kalmadığını öğrendiler. Tüm gün boyunca otel arayarak kiraladıkları Buick marka arabanın benzinini neredeyse bitirdikten sonra Figueroa Oteli’nin personeli tarafından kazıklanmayı kabul ederek otelin en kuytu köşelerinden birindeki penceresiz depolardan birinde geceyi geçirdiler.

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi ertesi sabah E3 görevlileri giriş için kardeşlerin her birinden 250$ ücret aldı. Sonunda Los Angeles Konferans Merkezi’ne ayak basabildiklerinde üç kardeşin hemen hemen hiç parası kalmamıştı.

Yeni jenerasyon grafiklerin ekranlarda dönüp durduğu NVIDIA standına giden Cevat Yerli, konuşmakta olan adamın sözünü kesti:

“Yeter artık! Almanya’dan o kadar yol geldik! Bizim demomuzu izlemek zorundasınız!”

Bunun üzerine NVIDIA temsilcisi onlara saat 18.00’da görüşme teklif ediyordu.

Görüşme için 15 dakikalık süre verildi ancak Crytek’in X-Isle adlı oyununun sunumu tam 2 saat boyunca ilgiyle dinlendi. Hatta basının da son derece ilgisini çekti. NVIDIA’yı etkileyen kardeşler oyunu test için teslim etti. Los Angeles yolculuğunun sonu NVIDIA ve daha sonra Ubisoft’a kadar ulaşacaktı.